Pierre - Auguste Renoir, Sandalda Öğle Yemeği, 1880-1881, The Phillips Collection, Washington, D.C.
Bugün mutluluğun ressamını inceliyoruz. Ben demiyorum, o diyor.
Renoir diyor ki;
''Benim için resmin her şeyden önce güzel hoş ve eğlendirici olması gerekir, evet, gerçekten hoş görünmelidir resim. Hayatta o kadar çok kötü şey var ki, onlara bir yenisini eklemek niye?''
Renoir, gerçekten de hayatın neşeli yönlerini betimlemeyi seven bir ressamdı. Renoir'in resimlerinde güneşin cilveleri, ışığın yansıması, parıltılı aydınlık nesneler, özellikle de doğal ışıktaki figürler ve portreler önemli yer tutar. Rengin kendi anlatım gücüne inanır.
İnceleyeceğimiz esere gelirsek:
Resim, Chatou'daki
Restaurant Fournaise'ın üst kat terasında öğle yemeğinde eğlenen kalabalık bir arkadaş grubunu tasvir eden, Renoir'in
Le Moulin de la Galette'te Dans gibi erken dönem çalışmasından sonraki ikinci büyük çalışmasıdır.
Paris'in Seine Nehri kıyısında popüler bir mekandır yani. Ulaşımı kolay ve dönemin popüler aktivitelerinden kürek çekmek, konaklamak, yemek yemek gibi şeyler için cazip mekanlardandır. Renoir, 1880 yazında burada kalırken, Restaurant Fournaise'ın çok resmini yapmıştır.
Küçük bir parantez açarsak; bu çalışmanın
Emile Zola'nın 1880'de
Paris Salonu için yazdığı eleştirisine yanıt olduğu düşünülür. Emile Zola, empresyonistlerin çalışmalarını ''tamamlanmamış, mantıksız, abartılmış'' olduğunu düşündüğünü ifade etti ve onlara modern hayatı temsil eden daha arzulu, kalıcı ve kapsayıcı çalışmalar üretmeleri gerektiği konusunda meydan okudu.
Resim oldukça karmaşık bir kompozisyona sahiptir ve böyle kalabalık kompozisyonlarda olduğu gibi öndeki figürler ayrıntılı işlenip arkadakiler eskiz olarak bırakılmamış -her figürün hareketi titizlikle betimlenmiştir. Figürlerin kimlikleri konusunda da tartışmalar mevcut. Soldaki köpekli kadın, Renoir'in sevgilisi ve gelecekteki eşi
Aline Charigot ve onun arkasındaki ise restoranın sahibinin küçük oğlu
Alphonse Fournaise'dir. Sağdaki grup muhtemelen modellik yapan
Angele ile birlikte oturan
Gustave Caillebotte ve onlara doğru eğilen gazeteci
Maggiolo'dur.
Gustave Caillebotte, kendini empresyonist gruba en çok adayan kişi, organizatör ve ekonomik destekçileriydi. Arkadaşı olan empresyonistlerin birçok çalışmasını koleksiyonuna kattı ve mali desteği ile grubun 1880'lere kadar varlığını sürdürmesini garantiye aldı.
Renoir, 1870'lerin sonlarına doğru portre resminden büyük bir şöhret ve ekonomik başarı elde etti. Bu resimde de, sahnedeki ilişkiler yerine ortamın geneline odaklanarak dönemin bir aylaklık sahnesinin rahat ahengini yakalamıştır. Resim, Gustave Caillebotte'un olduğu ön plandan, arkada parmaklıklara doğru eğilen kıza ve dışarıda Seine Nehri'ndeki sandallara kadar her yönden farklı bir bakış açısına sahiptir. Solda parmaklık çizgileri, yukarıda güneşlik çizgileriyle uyum içerisinde ilerler. Her figür incelikle işlenmiş özellikleri ve jestleriyle kendi alanında rahat bir pozdadır. Mektuplardan anlaşıldığı kadarıyla, Renoir için arkadaşları farklı zamanlarda ayrı ayrı restorana gelip bu pozları vermiş.
Figürlerin bu detaylılığı, başta bahsettiğim Reonir'in erken dönem çalışmalarından
Le Moulin de la Galette'te Dans ile ters düşer, çünkü onda sadece ön ve orta plandaki figürler belirlenmiştir.
Resimde, arkada
Seine Nehri'nin parlak mavisi çalıların yeşiliyle karışarak sahneyi süsler, onların birleşiminde güneşlikten süzülen ışığın yumuşak turuncusu figürlerin giysilerindeki sıcak detaylarla bütünlük sağlar. Masa merkezdedir ama eskizimsi bir tatta bırakılması, gözün daha detaylı figürlere yönelmesini sağlar.
Bu çalışmayla birlikte Renoir, bir kez daha bizleri kendine hayran bırakır.
Sanatla, muhabbetle...